GÜNÜN ANALİZİ
Fercan Yalınkılıç
Dün
ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin konuşması ardından küresel
borsalarda sert yükselişler yaşandı. Euro/Dolar paritesi adeta güdümlenerek
1,3380’e kadar çıktı. Piyasalar Bernanke’nin yeni bir niceliksel genişleme yada
meşhur kısaltması ile QE3’e yeşil ışık yaktığını düşündü. Herkes alıma geçti.
Peki Bernanke gerçekten yeni bir niceliksel genişleme sinyali verdi mi? Fercan Yalınkılıç'ın analizinin tamamını okumak için haberin devamını tıklayın.
Ben Bernanke dünkü konuşmasında ne demek istedi?
Fercan YALINKILIÇ
Dün ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin konuşması ardından küresel borsalarda sert yükselişler yaşandı. Euro/Dolar paritesi adeta güdümlenerek 1,3380’e kadar çıktı. Piyasalar Bernanke’nin yeni bir niceliksel genişleme yada meşhur kısaltması ile QE3’e yeşil ışık yaktığını düşündü. Herkes alıma geçti. Peki Bernanke gerçekten yeni bir niceliksel genişleme sinyali verdi mi?
Dün ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin konuşması ardından küresel borsalarda sert yükselişler yaşandı. Euro/Dolar paritesi adeta güdümlenerek 1,3380’e kadar çıktı. Piyasalar Bernanke’nin yeni bir niceliksel genişleme yada meşhur kısaltması ile QE3’e yeşil ışık yaktığını düşündü. Herkes alıma geçti. Peki Bernanke gerçekten yeni bir niceliksel genişleme sinyali verdi mi?
Bernanke
dün işsizlikteki düzelmenin, işten çıkartmaların durması olarak gösterdi.
Eleman alımları hızlanana kadar da işgücü piyasasının kırılgan kalmaya devam
edeceğini söyledi. Bu da işte piyasanın aradığı parasal genişleme sinyali
olarak algılandı. Yani piyasa bu satırları şöyle okudu:
-
Ekonomideki düzelme
geçici, Fed yardım yapmayı düşünüyor.
İlk
olarak Bernanke dün bir daha gördü ki yeni bir parasal genişleme
yapmayacak olsa bile biraz ılımlı konuşursa piyasaları destekleyebiliyor. Buna
“Beklenti Yönetimi” deniyor. Yani basit dille: “Piyasanın duymak istediğini
söyle, piyasa yükselsin”. Borsalar yükseldiği sürece emeklilik fonları
yükseliyor, yatırımlar yükseliyor, moraller düzeliyor ve tüketim artıyor. Yani beklenti
yönetiminin somut ekonomik etkileri oluyor. O yüzden şu ara Bernanke’nin ne
yapacağından daha çok, ne kadar süre piyasanın istediğini söyleyeceği önem
taşıyor. Piyasa dans etmek istediği sürece Bernanke şarkısını söyleyecek.
Kasım’daki ABD seçimlerine kadar Bernanke şarkı söylemeye devam edecektir.
PEKİ
St. LOUIS FED BAŞKANI NE DİYOR?
Bernanke’nin
konuşması ardından Federel Reserve Sistemi’nin bir diğer güçlü sesi St. LOUIS
Fed başkanı Bullard’dan ise biraz daha ayakları yere basan bir açıklama geldi.
Cnbc-e’nin haberine göre Bullard biraz daha farklı bir tonda açıklama yaptı:
"Yeni
bir niceliksel genişlemeden bahsetmek için ekonominin daha kötüye gitmesi
lazım. Şu anda ABD ekonomisindeki ana hikaye son 6 aydır iyi haberler
aldığımız, özellikle de geçen sene resesyon beklediğimizi düşünürsek. Bir
resesyon gerçekleşmedi ve resesyon yerine güçlü ekonomik veriler gelmeye
başladı. Bu verilerin içinde güçlü istihdam ve iyileşen işsizlik verileri de
var. Bernanke'nin demek istediği ise işgücü piyasasındaki düzelme sürpriz
şekilde beklenenden daha hızlı gerçekleşti. Bunun iyi bir haber olduğunu ve
neden düzelmenin beklenenden hızlı olduğuna dair açıklamalar getirdi.
Para politikası tarafında ultra-genişleyici bir para politikası izliyoruz.
Ekonomiyi canlandırmak için yeterince müdahelede bulunduk. Gelen iyi ekonomik
verileri de düşünürsek şu an durup ekonomideki düzelmenin gerçek olup
olmadığını görmeyi beklemek için iyi bir dönem."
Yeni
Bullard şu anda piyasaların inanmak istediğinin aksine yeni bir parasal
genişlemeye ihtiyaç olmadığını söyledi.
PARASAL
GENİŞLEME FANTAZİSİ
Daha
önce Dallas Fed Başkanı Richard Fisher daha önce yeni bir parasal genişleme
beklentilerini “Wall Street’in Fantazisi’nden ibaret” diye tanımlamıştı. Fisher’a
göre Wall Street parasal genişlemeye değil, ekonomideki düzelmeye
odaklanmalıydı. Daha şahin duruşu ile tanınan Fisher da 4 gün önce Reuters’a
yeni bir niceliksel genişlemeye şu aşamada ihtiyaç olmadığını söyledi.
MANİK-DEPRESİF
PİYASALAR
Piyasalar
çok uzun süre depresif modda kaldı. Yani kriz süresince sadece kötü
makroekonomik verilere odaklandı ve şirket bazındaki iyi mikro verileri
görmezden geldi. Gerek CNBC-e’deki yayınlarımızda gerekse bu blog’ta yer yer
belirttiğim üzere kriz hiç bir zaman özellikle ABD’de sanıldığı kadar derin
olmadı. ABD şirket karları Yunanistan krizi sırasında bile rekor kırıyordu.
Hatta o zaman karların masraflardaki kısıntılardan değil de satışlardaki
artışlardan geldiğine dikkat çekmiştik. Yani şirket karlarındaki büyüme
sağlıklıydı. Borsadaki fiyatlamaların çok ucuz olduğunu şirket kar ve temettü
ödemelerini yansıtmadığını da belirtmiştik. Yani kriz en azından şirketler ve
hisse piyasaları bazında anlatıldığı kadar derin değildi.
ASIL
TEHLİKE ŞİMDİ: MANİK PİYASALAR
Panik
havasında kriz nasıl şişirildi ise şimdi de aşırı iyimserlik piyasalara hakim.
Piyasaların aşırı iyimser ve mantıksız risk alan tutumunu Bernanke’nin
konuşmasına verilen tepkiden görüyoruz. Yatırımcılar Yunanistan sorunları
ve Avrupa bankalarının 3 yıllık fonlama sorunları çözüldü diye riskleri gözardı
etmeye başladılar. Unutmamak gerekiyor ki borsalarda hisse fiyatlarını
etkileyen bir numaralı faktör şirket karlarıdır. ABD’de yeni bilanço sezonu 2
hafta sonra başlıyor. Şirket bilançoları ise bu iyimserliğin ne kadar yerinde
olduğunu bize gösterecek.
Piyasalar
bu kadar bayram havasına girmişken yatırımcıların dikkatli olmasında fayda var.
