Sahibine 1’e 176 kazandıran Türk ‘Seabiscuit’* ünlü yarış atı ‘Kafkaslı’ öldü. Ruşen Çakır, efsane atın hikayesini yazdı!

10 yaşında vefat eden katıldığı 128
yarışın 65'ini kazanan Kafkaslı!
     Ekonomisayfasi.net olarak biraz finansdan, piyasalardan, makro ekonomiden uzaklaşalım ve hayatın bambaşka alanlarından ilginç öykülere yer verelim istedik. At yarışı her ne kadar son yıllarda futbol bahisleri karşısında ikinci plana düşse de, efsaneleriyle hala konuşuluyor. Bunlardan biri de ‘Kafkaslı’ adlı bir arap atı. Kafkaslı geçtiğimiz günlerde öldü. Sakat denilerek 51 bin liraya satın alınan at (Bu haliyle hikayesi ABD’nin büyük buhran yıllarında efsane olan yarış atı Seabiscuit’i andırıyor) 8 yılda sahibine tam 9 milyon lira kazandırdı. Bahis diliyle anlatırsak, Kafkaslı’nın sahibi Ramazan Kaya ata yaptığı yatırımdan 1’e 176 aldı. Kafkaslı’nın hikayesini ünlü gazeteci Ruşen Çakır Vatan Gazetesi’ndeki köşesinde yazdı. Çakır’ın yazısının tamamını okumak için haberin devamını tıklayın..
*Seabiscuit'in hikayesi için tıklayın

ŞAMPİYONUN ÖLÜMÜ....

Kafkaslı, Turbo ile birlikte son yıllarda Türkiye’deki en iyi iki Arap atından biriydi. Katıldığı 128 yarışın nerdeyse yarısını, 65’ini kazanmış olan 10 yaşındaki safkan geçtiğimiz günlerde, sahibi Remazan Kaya’nın özel çiftliğinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü.

Batı’da olsa Kafkaslı hakkında çoktan kitaplar, filmler yapılmıştı. Çünkü Kafkaslı’nın başarılarla dolu olmasına rağmen son derece hazin bir hayatı vardı ve sanıyorum ölümü de aynı şekilde dramatik oldu.

Bugün sizlere Kafkaslı’nın öyküsünü anlatmak istiyorum. At yarışlarına merak duymasanız bile para hırsının insanların gözünü nasıl kör ettiğini gösteren öyküsünün ilginizi çekeceğini sanıyorum.

Zulüm gibi

Baştan başlayalım: 2002 yılında doğan Kafkaslı’nın babası Caş, annesiyse Malike 18’di. 1 Kasım 2004 günü Bursa Karacabey’de satılan 15 taydan en ucuza gideni o oldu. Remazan Kaya Kafkaslı’ya sadece 51 bin lira ödedi. Ayağı sakat olmasına rağmen onu ekürisine katmış olan Kaya’nın ne kadar iyi bir yatırım yapmış olduğu yaklaşık 6 ay sonra anlaşıldı. Kafkaslı 3 Nisan 2005 günü katıldığı ilk yarışta birinci geldi. Sonraki iki yarışı da kazanarak “şampiyon” tanımlamasını hak edeceğini gösterdi. Nice başarının ardından, katıldığı 21 yarışı da birinci bitirmiş olan Turbo’yu 13 Haziran 2009 günü Ankara’da burun farkıyla geçtiğinde Kafkaslı’nın kariyerinin zirvesine çıktığını söyleyebiliriz.

Kafkaslı son yarışını 30 Kasım 2010 günü Ankara’da koştu ve sakatlandı; kimi iddialara göre zaten sakat sakat koşturulan safkanın durumu iyice kötülemişti. Bu iddiaları hiç yabana atmamak gerekiyor çünkü Kafkaslı’nın son yarış dönemini yakından takip edenler olarak kendisine alenen zulmedildiğini görüyor ve kahroluyorduk. Örneğin 8 yaşında olmasına rağmen yarış hayatının son 6 ayında, İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir pistleri arasında dolaştırılıp tam 21 yarış koşturulmuştu. Ama o gerçek bir şampiyon olduğu için bunlardan 7’sini kazanmayı bilmişti.

En gözde damızlık

Son sakatlığından sonra sahibi insafa gelmek zorunda kaldı ve Kafkaslı’ya 25 Aralık 2010 günü İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda jübile yapıldı. 51 bin liraya satılan safkan 8 yılda Remazan Kaya’ya 9 milyon liraya yakın (tam olarak 8 milyon 656 bin 520) para kazandırmıştı. Ama Kaya bununla yetinmedi, jübile sonrasında da Kafkaslı sayesinde servetine servet katmayı sürdürdü. Artık o bir damızlıktı ve at sahipleri kısraklarını Kafkaslı ile çiftleştirmek için yüksek meblağları göze alıp sıraya giriyorlardı.

Sahiplerinin tıpkı yarış döneminde olduğu gibi damızlık döneminde de Kafkaslı’ya aşırı yüklenmiş oldukları anlaşılıyor. Hatta zamansız ölümünü bununla iritbatlandıranlar da var.

Sonuçta Kafkaslı’nın bir yaşını doldurmamış 40’dan fazla tayı bulunuyor. Umarım içlerinden babalarını aratmayacak yeni şampiyonlar çıkar. Umarım onların sahipleri kazanacakları para kadar atlarını da düşünürler ve yeni Kafkaslı dramları yaşanmasına neden olmazlar.

Not: Bu yazıya katkıda bulunan twitter dostlarıma teşekkürler.