
Türk futbol endüstrisi ilginç bir dönemden geçiyor. Süper Final
adıyla oynanan Play off sisteminin ardıdan şimdi de yayıncı kuruluşun 2014’te
biten sözleşmesinin 3 yıl uzatılması gündemde.(Digitürk ihaleyi yıllık 321
milyon dolara almıştı. Bu rakama %10+%2 Futbol federasyonu payı ekleniyor.
Toplam rakam üzerinden de %18 KDV ödeniyor) Peki kulüplerimizden gelen bu talep
nereden çıktı? Bir kere kulüplerin büyük çoğunluğu hatta hepsi, Digitürk’ün
kendilerine 2014 yılına kadar (1 yıl da opsiyon bulunuyor) ödemesi gereken
yayın parasını şimdiden avans olarak kullandı. Bir başka deyişle ‘deniz bitti!’
Şimdi yeni avans imkanları arıyorlar. Paraya ihtiyaçları var. Kulüpleri
gelecekteki gelirlerini şimdiden harcadıkları için kıpırdayacak durumları
kalmadı. Bu kötü yönetim biçimi de futbol endüstrisini içinden çıkılmaz bir
ekonomik kaosa doğru sürüklüyor. Yayıncı kuruluş kulüplerin tek finansörü
haline geldiği için de, futbolla ilgili tüm kuralları değiştirebiliyor. (Bakınız
bu yılki Play off uygulaması)
Milliyet Gazetesi’nde
bugün çıkan habere göre, Kulüpler Birliği’nin bu yöndeki kararına bir tek
Galatasaray Kulübü şartlı onay vermiş. Galatasaray’ın şartı da ‘Play Off’
sisteminin kaldırılması. Bu arada play off’a kalan kulüpler bu maçlardan ekstra
toplam 60 milyon TL gelir elde ediyor. Düşünün play off uygulamasına, teknik
direktörler, futbolcular, taraftar karşı (her süper final seramonisinde
yuhalanmalar bunu gösteriyor) ama futbolun asıl aktörleri kendisiyle ilgili
karar alamaz noktaya geldi. Size de bu durum eli kolu bağlı Yunanistan’ın Troyka ile
görüşmelerini hatırlatmıyor mu? Sonunda Troyka’nın dediği olmuştu. (ekonomisayfasi.net)