GÜNÜN ANALİZİ
Fercan Yalınkılıç
ISDA
Yunanistan’ın CDS’lerinin çalıştırılmasına karar verdi. Peki bu ne anlama
geliyor. CDS ne demek, sistem nasıl çalışıyor? En basit anlatımıyla Credit
Default Swap(CDS) çalışma sistemi ve ISDA’nın aldığı kararın etkilerini Fercan
Yalınkılıç yazdı...Yalınkılıç'ın yazısının tamamını okumak için haberin devamını tıklayın.
UZMANI
OLMAYANLAR İÇİN YUNANİSTAN CDS’LERİNİN ÇALIŞTIRILMASI
Geçen
hafta Uluslararası Swap ve Türev Ürünler birliği ISDA (International Swaps and
Derivatives Association) Yunanistan’ın bir “kredi olayı” yaşadığını söyledi. Bu
yüzden de Yunan CDSler’inin çalıştırılması gerektiğine karar verdi. Peki bu ne
anlama geliyor?
Öncelikle
CDS’lerin ne olduğuna bir bakalım. Credit Default Swap yani kredi iflası takası
kelimelerin kısaltması olan CDS en basit anlatımı ile bir sigorta demek.
Aslında kaskodan da çok bir farkı yok.
Sürücü
olarak, İstanbul trafiğindeki yüksek kaza riskine karşı belli bir prim ödeyerek
arabama kasko yaptırabiliyorum. Bir kaza anında yada en kötü ihtimalle arabam
hurdaya çıkarsa da sigorta şirketi bana toplam zararımı ödüyor. Böylece
ben prim ödeyerek toplam masrafımı arttırsam da olası bir kazaya karşı kendimi
koruduğum için de maddi riskim azalıyor.
Şimdi
diyelimki ben piyasadaki yatırımcı olarak Yunanistan tahvili aldım. Tahvil
almak demek borç vermek demektir. Yani ben Yunanistan tahvili aldığımda
Yunanistan’a borç vermiş oluyorum. Yunanistan’da yıl içinde bana kupon
ödemeleri yaparak ve de tahvil vadesi dolunca itfada nominal değeri ödeyerek
bana olan borcunu geri ödemeyi taahüt ediyor. Diyelim ki ben, Yunanistan’daki
son gelişmeler sonucunda ülkenin borcunu geri ödememe riskinin arttığını
düşünerek Yunan CDS’i alıyorum. Bunun karşılığında bana CDS’i satan bankacıya
bir prim ödüyorüm. Böylece banka bir sigorta şirketi gibi davrıyor ve
Yunanistan bana borcunu geri ödeyemezse bana verdiğim borcu geri
ödemeyi taahüt ediyor. Benzetme yerindeyse bana verdiğim borcu sigortalamak
için bir poliçe satıyor. Artık arabamı değil, verdiğim borcu sigortalamış
oldum. Eğer Yunanistan iflas ederse ben satın aldığım poliçenin/CDS’in bana
verdiği hakla zararımın karşılanmasını talep ederim. Sigorta şirketi gibi
çalışan banka da bana toplam zararımı ödemekle yükümlü olur.
ISDA,
belli kısım yatırımcının tahvil takasına zorlanmasını
(bkz:www.ekonomisayfasi.net altında Uzmanı olmayanlar için Yunan tahvil takası)
bir “Kredi Olayı” yani iflas olarak nitelendirdi. Bu da tanımı geriği CDS’leri
satan bankaların, elinde CDS olan yatırımcılara ödeme yapmasını zorunlu kıldı.
CDS’leri
sırf elinde Yunan tahvili olanlar değil her yatırımcı alabildiği için de durum
daha da karışık hale geliyor. Kasko benzetmesi ile anlatmaya devam edersem, bu
olay herhangi birinin prim ödeyrek benim arabamla kaza yapıp yapmayacağım
üstüne bahse girmesine benziyor. Eğer ben arabamla kaza yaparsam, sigorta
şirketi hem kasko sahibi olan bana, hem de primi ödeyip kaza yapacağıma oynayan
yatırımcıya para vermek zoruna kalıyor. Sigorta şirketinin karı aynı araba için
birden çok kişiye poliçe sattıiğından, ben kaza yapmadığım sürece artıyor.
Ancak kaza yaparsam, arabamın değerini sırf bana değil, benim arabam için
poliçe alan herkese ödeyeceğinden zararı da inanılmaz boyutlara varabiliyor.
İşte herkesin elinde tahvil olmaksızın CDS alabilmesinden dolayı da CDS
piyasası uzmanları korkutuyor. O yüzden de CDS’lerin çalıştırılıp
çalıştırılmayacağı bu kadar tartışılıyor.
Şu
anda Yunanistan CDS’lerinin toplamının 3,2 milyar Euro olduğu tahmin ediliyor
ve bu rakam çok ciddi değil. Ancak benzer duruma İspanya, İtalya düşerse o
zaman sonuçlar çok ciddi olabilir. Dünyanın bir zamanlar en büyük sigorta
şirketi olan AIG’nin 2008 krizinde başı sattığı CDS’ler yüzünden derde
girmişti. ABD hükümeti de 130 milyar Dolar vererek AIG batmaktan kurtarmıştı.
