MB Başkanı Erdem Başçı ilk kez 'faiz lobisi' hakkında konuştu: 6 yıl önceki başkan 'faiz lobisi var' derdi. Biz artık bu dili konuşmuyoruz faydası yok

  Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Başbakan Erdoğan tarafından vurgulanan 'faiz lobisi' tanımlaması hakkında ilk kez konuştu. İşte CNBC-e'den Burcu Göksüzoğlu’nun sorusu ve MB Başkanı Erdem Başçı'nın cevabı:

 -Sizce faiz lobisi var mı?
Geçmişte Merkez Bankası bu dili çok kısa süre kullanmıştı. Ben o zaman başkan yardımcısıydım. Başkanımız ‘Türkiye’de bu tür lobiler vardır’ derdi. Fakat daha sonra bu terminalojiyi Merkez Bankası olarak biz hiç kullanmadık. 6-7 yıldır bu dilden hiç konuşmuyoruz.
-Peki o zaman faiz lobisi yok mu?
Merkez Bankası için bundan bahsetmenin hiç bir faydası yok


BAŞÇI'NIN RÖPÖRTAJININ ÖNEMLİ BÖLÜMLERİ İÇİN HABERİN DEVAMINI TIKLAYIN



-Sizin faiz koridoru uygulamasını çok yenilikçi bulundu. Stanley Fischer sizin uygulamanızın başarılı olursa diğer ülke merkez bankaları tarafından da kullanıbileceğini söyledi. Sizce burada faiz koridoru uygulaması ile ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Aslında gündem bu değil. Daha geniş bir perspektifle. Merkez Bankası’nın araç çeşitliliği her zaman bir avantajdır. Biz iki ayda bir MB başkanları olarak Basel’de biraraya geliyoruz. Orada dikkatle izleniyoruz. Çünkü bir miktar politika esnekliği bizde daha fazla. Bunun faydalarını şimdiye kadar gördük bundan sonra da göreceğimize inanıyorum.

-İçeride faiz koridoru uygulamasını eleştirenler yok değil. Başbakan faiz lobisinden bahsederken, sizin uyguladığınız faiz koridorunun faizi artırdığını söyleyenler de var. Eğer sizin bu uygulamanız olmasaydı, faiz ne olurdu?
Teknik detaylara girmeye gerek yok. Yaptığımız şey zaman zaman ek parasal sıkılaştırma gerekebiliyor, zaman zaman da faiz oranlarını düşürmek gerekebiliyor.2011 yılının ilk yarısında da daha ziyade öyleydi, o zaman faiz koridorunu güneye doğru genişletebiliyorduk, daha ziyade faizin düşmesine izin veriyorduk. Oradaki neden TL’de bir değerleme eğilimi vardı. Şimdi de Ağustos ayından itibaren tersi bir gelişme vardı. TL likiditesini ayarlıyoruz. Hem TL’nin aşırı değerlenmesinin hem de aşırı değer kazanmasının önüne set çekti.
Bu kadar faiz koridorunun olması öngörülebirliği zedelemiyor mu?
Neyin öngörülebilir olduğuna bakmak lazım. Uyguladığımız poliktikalar döviz kurlarındaki oynaklığı azaltıyor. TL gelişmekte olan paralar arasında nispeten daha az oynak. Bunun arkasındaki en önemli neden para politkası.
-Sizce faiz lobisi var mı?
Geçmişte Merkez Bankası bu dili çok kısa süre kullanmıştı. Ben o zaman başkan yardımcısıydım. Başkanımız ‘Türkiye’de bu tür lobiler vardır’ derdi. Fakat daha sonra bu terminalojiyi Merkez Bankası olarak biz hiç kullanmadık. 6-7 yıldır bu dilden hiç konuşmuyoruz.
-Peki o zaman faiz lobisi yok mu?
Merkez Bankası için bundan bahsetmenin hiç bir faydası yok


Türkiye yumuşak inişini gerçekleştirdi. Bizde o kadar yumuşak iniş olduki kimse farketmedi. 2011’deki amacımız neydi. Kredilerin yavaşlatılması gerekiyordu ve TL’de aşırı değerlenmenin önüne geçmek gerekiyordu. Şu anda hiçbir risk kalmadı. Ama şartlar değişebilir, değişirse ona göre tedbir alınır.

-FED’den yeni kararlar. Siz TL’nin değerlenmesini istiyordunuz. FED’in bu adımlarının TL’yi daha da değerlendirebileceği söyleniyor. FED’in bu kararlarından sonra TL’nin aşırı değerlenme riski var mı?
Analizi çok karıştırmamak lazım. Fiyat istikrarı esas. MB’de  burada esas oyuncu. Orada ister döviz kurlarından olsun, isterse talep tarafında olsun ister beklentilerden olsun görünümü bozabilecek bir şok gelirse MB onu bertaraf edecek politika tedbirlerin almak gerekirse onu alıyor. Her türlü duruma hazırlıklıyız. Enflasyon konusunda hedefin oldukça üzerindeyiz. Biz bir an önce enflasyonun tek haneyi inmek istiyoruz. Normal şartlarda bunun mayıs ayında olması bekleniyordu. Bugünkü şartlarda bunun daha erken olma şansı belirdi.
-Peki TL’de aşırı değerlenme riski görüyor musunuz?
Orada Türkiye önemli bir rekabet avantajı yakaladı. Gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelere karşı. İhracatta önemli bir artış gözleniyor. Bu avantajı bir süre daha kullanmamızda fayda olabilir. O hassas dengeyi gözetiyoruz. Diğer taraftan enflasyon bir an önce tek haneli seviyelere gelsin. Bu iki amacı birarada gözetiyoruz. Ama fiyat istikrarı daha önemli.

-FED’in kararlarının ardından MB’nin politika değişikliğine gitmesi olasılığı var mı?
Mutlaka etkisi olabilir. Dünyada ne kadar uzun süre bol ve ucuz para olacağı sorusuyla alakalı bu. Şimdi 2014 yılına kadar uzatıldı politaka faizinin değişmemesi durumu. Bu çok önemli bir karar. Bir anlamda Avrupa Merkez Bankası’nın yaptığının Amerikan versiyonu. ECB üç yıl vadeli isteyene istediği kadar yüzde 1’den borç veriyordu. Birincisini yaptı, ikincisini şubat sonunda yaptılar. Bunun benzerini ABD’liler sözle yaptılar. Bu bir parasal genişleme anlamına gelir. Merkez bankalarının araç çeşitlemesine ihtiyacı var.