Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler
Sabancı CNN International’da yayınlanan Marketplace Europe programına katılarak
Richard Quest’in sorularını yanıtladı. Güler Sabancı, “ Şartlar çok değişti. Mesela, İngiltere AB’nin tam üyesi mi?
Evet. Ama modeli farklı. AB üyelerinin
arasında da farklı modeller olabiliyor. Tam üye olabilirsiniz ancak farklı bir
model uygulanabilir.”
Sakıp
Sabancı Müzesi’nde yapılan röportaj “Bu muhteşem ev, Türkiye’nin en varlıklı ve
güçlü sanayici ailelerinden biri olan Sabancı’ların eviydi. Şimdi artık
muhteşem bir müze. Sabancı Grubu ise otuzdan fazla şirketiyle büyük bir kuruluş”
anonsuyla başladı. Richard Quest ilk olarak Güler Sabancı’ya Euro
Bölgesi’ndeki krizin Türkiye’deki etkilerini sordu. Sabancı, soruyu şöyle
yanıtladı: “Herşeyden önce, Euro Bölgesi’nde yaşananlar önemli bir sorun. Hem ülkemiz hem de benim şirketim için. Avrupa ile ekonomik açıdan entegre olmuş
durumdayız. Türkiye’nin ihracatının %47’si Avrupa Birliği'ne gidiyor.
Bankalarımızın borçlanmalarının %75’i Avrupa bankalarından. Türkiye’ye gelen
turistlerin %75’i yine AB’den geliyor.
Yani bir bağımlılık var. Bu nedenle Avrupa’daki yavaşlama Türkiye için
önemli bir meseledir.”
Sabancı “2012 yılında hükümetten beklentiniz
nedir?” sorusuna karşılık olarak ise “2012 Türkiye için kritik bir yıl. Altı ay
önce seçilmiş bir parlamentomuz var. Öncelikli olarak yapılması gereken yeni
bir anayasadır. Ekonomik açıdan da beklentimiz vergi reformudur” yanıtını
verdi.
AB İLE İLİŞKİLER
Quest’in
Türkiye’de Avrupa Birliği’ne üyeliğine karşı oluşan muhalefete ilişkin olarak
sorduğu; "AB’ye katılıp katılmamayla ilgili tartışmalar sürüyor. Türkiye’de de, ülkenin AB’ye katılmaması
gerektiğini savunan güçlü bir muhalefet oluşmaya başladı. Öne sürülen gerekçelerden ilki: "Biz, onlardan daha iyi bir
haldeyiz." İkincisi ise "Siz bizi istemiyorsunuz; istemezseniz,
istemeyin." şeklindeki sorusunu ise Sabancı şöyle yanıtladı:
“Haklısınız. Bizim ekonomik
performansımız Euro bölgesini geçti. Bu da Türkler için güven ve gurur kaynağı
oldu. Ama bu uzun bir yol. Bu yolda biz çok şey verdik. Öncelikle,
ekonomik olarak hali hazırda entegre haldeyiz. 1996’dan beri bir Gümrük Birliği
içindeyiz. Onun dışında, her konuda çok
fazla çalışma yapıldı”.
“Türkiye’deki
karar vericilerin, AB’ye ülkenin tam üye olmayacağına yönündeki görüşleri” ile
ilgili düşüncesine yönelik soruyu ise Sabancı “Ben, buna katılmıyorum. Şartlar çok değişti. Mesela, İngiltere AB’nin tam üyesi mi?
Evet. Ama modeli farklı. AB üyelerinin
arasında da farklı modeller olabiliyor. Tam üye olabilirsiniz ancak farklı bir
model uygulanabilir” şeklinde yanıtladı.
Richard
Quest’in röportajın sonundaki “Sakıp Sabancı Müzesi’nde, Avrupa’nın Türk
sanatına nasıl etki ettiğini görebiliyoruz.
Aynı şekilde, Türkiye’nin, komşularına olan etkilerini de görebiliyoruz”
yorumuna karşılık olarak Güler Sabancı “ Daha önce Türkiye’nin AB üyeliğinin,
bir devrim değil bir evrim olduğunu söylemiştim. Biz, birbirimizin tarihinin bir parçasıyız. Birkaç yıl önce Financial Times’a bir makale
yazmıştım. Orada, 700 yıllık bir
tarihimizin olduğunu belirttim. Sevelim sevmeyelim, bazen de kavga edelim,
tamam, ama (Avrupa ve Türkiye olarak) birbirimizin tarihinin bir parçasıyız”
dedi.
