Babacan’dan büyüme yorumu: Dış talep ağırlıklı
büyüdük, iç ve dış talep dengelendi. Yılsonu OVP büyüme hedefi (%4) ile uyumlu
gidiyoruz
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bugün açıklanan
büyüme verilerini yorumladı. Babacan,
yurtiçi talebin geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 0,9 arttığına, net
dış talebin ise yüzde 4,5 puan büyümeye katkı sağladığına dikkat çekerek ‘Yılın
ilk çeyreğinde iç talep ve net dış talep arasında dengelenme süreci
belirginleşerek devam etmektedir’ dedi. Babacan, ilk çeyrekte yüzde 3,2 olarak
gerçekleşen büyüme rakamının yılsonu yüzde 4 olan Orta Vadeli Program büyüme
hedefi ile uyumlu olduğunu da belirtti. İşte Ali Babacan’ın büyüme
değerlendirmesinin tam metni:
TÜİK bugün 2012 yılı birinci çeyreğine ilişkin
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) büyüme rakamlarını açıklamıştır. GSYH, 2012
yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre beklentilerin
üzerinde, reel olarak yüzde 3,2 oranında artış göstermiştir. Türkiye ekonomisi
son 10 çeyrektir aralıksız olarak büyümeye devam etmiştir. Mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış büyüme hızı bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2
oranında gerçekleşmiştir. 2012 yılı ilk çeyreğinde iç talep ve net dış talep
arasındaki dengeleme sürecinin belirginleşerek devam ettiği görülmektedir.
Nitekim, yurtiçi nihai talep geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,9 oranında
artarken, net dış talep 2012 yılı birinci çeyreğinde büyümeye yüzde 4,5 puan
katkı sağlamıştır. Toplam talebin yapısındaki bu gelişmeler, finansal istikrar
ve fiyat istikrarı açısından da olumlu değerlendirilmelidir. İşgücü piyasasına
ilişkin alınan kararlar ve uygulamalar neticesinde Türkiye ekonomisi 2012 yılı
birinci çeyreğinde de önemli oranda istihdam artışı sağlamıştır. Pek çok ülkede
işsizlik oranlarının yüksek seviyede seyrettiği bir dönemde ülkemizde bu yılın
birinci çeyreği itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre ilave 536 bin kişiye
istihdam sağlanmıştır. İç talep ve dış talepte görülen bu dengelenme eğiliminin
cari işlemler dengesine de olumlu olarak yansıdığı görülmektedir. 2011 Ekim ayı
itibariyle yıllıklandırılmış olarak 78,6 milyar dolara ulaşan cari işlemler
açığı, 2012 yılı Nisan ayı itibariyle 69,2 milyar dolara gerilemiştir. 2012
yılı ilk çeyreği itibariyle küresel ekonomi ve özellikle en büyük ticari
ortağımız olan AB ekonomisi yavaşlama belirtileri gösterirken, Türkiye
ekonomisi pozitif görünümünü devam ettirmektedir. Türkiye ekonomisinin 2012
yılında da küresel ölçekte göreli pozisyonunu güçlendiren ekonomilerden biri
olmaya devam etmesi beklenmektedir. 2012 yılı ilk yarısında açıklanan veriler
ekonominin 2012-2014 dönemi Orta Vadeli Program’da öngörülen büyüme ve cari
işlemler dengesi öngörüleri ile uyumlu seyrettiğine işaret etmektedir. Sağlanan
bu gelişmede küresel gelişmelerin çok yakından takip edilerek makro ekonomik
politikaların ön alan bir şekilde ve tutarlı bir biçimde uygulanması etkili
olmuştur. Türkiye, G-20, Finansal İstikrar Komitesi, Basel Komitesi, IOSCO ve IAIS
gibi uluslararası platformlara etkin bir katılım sağlamakta, bir yandan bu
platformlarda yürütülen çalışmalara katkı verirken, diğer yandan bu
çalışmaların ülkemiz ekonomisine olası yansımalarına karşı zamanlı politika
tedbirleri geliştirmektedir. Küresel kriz ortamında Türkiye ekonomisinde elde
edilen bu olumlu gelişmelerde para ve maliye politikaları ile makro ihtiyati
tedbirlerin birbirini tamamlayıcı ve destekleyici şekilde uygulanması da önemli
bir rol oynamıştır. Finansal İstikrar Komitesi söz konusu politikaların eş
güdüm içerisinde yürütülmesine önemli bir katkı sağlamıştır.
