Bloomberg
TV'nin araştırma müdürü Cüneyt Başaran Euro/dolar paritesinin 1,2 seviyesine
gelmesi durumunda Türkiye'ye etkilerini yazdı. Başaran, MB'nin dolardaki
yükseliş karşısında faiz silahını çekebileceğini ancak buna rağmen doların 2
TL'ye çıkabileceğini yazdı. İşte Başaran'ın yazısı:
Parite 1.20'lere gerileyecek olursa?
Avrupa Bölgesi'ndeki kriz dallanıp budaklandıkça Euro/Dolar
konusunda endişeler iyiden iyiye artmaya başladı. Yıl başından beri
bakıldığında ABD dolarına karşı sadece % 2.5 değer kaybetmiş olan euro,
Nisan 2011'de görmüş olduğu 1.48'lik tepe noktasından % 12 aşağıda.
2011
yılı boyunca enflasyon endişesi ile Mayıs ve Temmuz aylarında Trichet
yönetimindeki Avrupa Merkez Bankası (AMB) iki kez faiz artırdı. Yıla %1
seviyesinde başlayan Avrupa Merkez Bankası Politika Faizi, % 1.5'e yükseldi.
Daha sonra Trichet gitti, Draghi geldi. Bu arada Yunanistan, Portekiz derken
Avrupa'nın devleri İtalya ve Fransa sallanmaya başladı ve AMB iki kez faiz
indirimine gitti. Ekim ve Kasım aylarında yapılan iki faiz indirimi ile
başlanılan noktaya, yani % 1 'e geri dönüldü.
2012
yılı içerisinde Avrupa'da faiz artırımı bekleyen yok. Dolayısı ile euronun faiz
avantajı ortadan büyük ölçüde kalkmış durumda. Diğer yandan olası Yunanistan
borç yapılandırılması ve üye ükelerden birinin durumunda eurnun ciddi değer
kaybına uğraması da kaçınılmaz olacak.
Böyle
bir senaryoda Euro/Dolar 1.20'lere inecek olursa Türk Lirası'na ne olur?
Aslında
soruyu "TL'ye ne olur?" diye sordum ama aynı cevap genel olarak bütün
gelişmekte olan ülke kurları için de gecerli olacaktır.
Parite
hızla aşağıya kayacak olursa, Dolar/TL'de 2 seviyelerine yaklaşılabilir.
Euro/Dolar'da 1.30'dan 1.20'ye iniş olması, euronun % 7-8 değer kaybı anlamına
gelmektedir. Bu durumda sepet kurun şu anki değeri olan 2.17-2,18 bandına
herhangi bir değişiklik olması beklenmiyorsa, Dolar/TL'de 2,00 seviyesi
matematiksel bir gerçektir.
Tabii
bu varsayımda bazı AMA'lar var;
-
Eeuro/Dolar hızla aşağıya kayar, ama Türkiye'ye özgü hikayelerden dolayı (Cari
açıkta iyileşme, yabancı para girişleri) sepet kur da geriler. Bu durumda
Dolar/TL kurunda yükseliş daha sınırlı kalır.
-
Eeuro Bölgesi buhranlı günler geçirirken yatırımcılar bir kez daha Ggelişmekte
olan ülkelere sarılır. Dolayısı ile EM'ye ( Gelişmekte olan ülkeler) giren
para, Türk Lirası dahil, bütüne EM kurlarındaki baskıyı azalıtr. Sepet yine geriler.
Dolar/TL yerinde sayar.
-
Merkez Bankaları ortak müdahaleler ile ABD dolarının değerlenmesini engellemek
için de müdahalelere başlar. Dolayısı ile ABD doları belki euroya karşı değer
kaybeder ama diğer G-7 ve EM kurları daha yatay kalır.
Bunlar
bardağın dolu tarafından bakıldığında söylenebilecek AMA'lar.
Diğer
yandan, yani boş tarafta ise 'risk iştahı azalması' olgusu var ki; bu senaryo
ne TL'yi ne de diğer EM kurlarını memnun etmez.
Bu
senaryoda euronun hızla gerilemesi ciddi bir riskten kaçış olgusunu gündeme
getirir. Başta emtia fiyatları olmak üzere, tüm riskli varlıklarda ekstra satış
görür. Bu durumda da sepet kurda yükseliş olacağı için Dolar /TL'de 2.00
seviyeleri test edilebilir. Tabii Merkez Bankası'nın bu duruma seyirci
kalmayacağı ve faiz silahı ile buna cevap vereceği tahmin edildiğinde kur
buralarda ne kadar kalır? Orası ayrı bir soru.
Görüldüğü
gibi büyük oranda bizim dışımızda gelişebilecek şartlardan dolayı, Dolar/TL
paritesinde önümüzdeki sezon ekstra bir risk faktörü artışı olmadan (sepet kur
sabit kalarak) 2,00 seviyeleri görülebilir. Bankacılık sektörü buna karşı
önlemlerini almış görünüyor. Ümit ediyorum ki; reel sektör de bu ihtimale karşı
yapacağı manevraları şimdiden planlamıştır.
